Kokain çok hızlı ve güçlü bir bağımlılık geliştirir. Genellikle “coke” olarak adlandırılır. Türkiye dışında “snow, girl, lady” isimleri verilmektedir. Kokain, kökeni güney Amerika olan "Erythroxylon Coca" şurubundan elde edilen bir alkoloiddir. Kokain, koka yaprağının başlıca alkaloididir ve yapraklarından kimyasal usüllerle elde edilebilir. Baz kokain, beyaz kristalize bir tozdur. Bu madde; kokusuz, beyaz ve yumuşak ve ekseriya kara benzer bir halde iken çözülebilen bir tuz teşkil etmek üzere hidrolorik asitle işleme tabi tutulur; böylece argodaki ismi olan “kar” (snow) bu şekli alır. Bu madde genellikle asit borik veya sodyum bikarbonat gibi beyaz toz halde maddelerle karıştırılarak seyreltilir (BM, 1975).
Farmakoloji
Temel farmakodinamik etkisi, sinir uçlarında dopamin adı verilen maddenin geri alımını engellemesidir. Böylece hem D1, hem de D2 reseptörleri aktive olur. Dopamin geri alımının engellemesinin yanında diğer nörotransmitterlerin (norepinefrin, serotonin) geri alımını da engeller. Bunun sonucu sinir uçlarında bu maddeler birikir. Bu maddelerin birikmesi ile bu maddelerin gösterdiği etki de artar. Kokainin beyin kan akımını ve glukoz kullanımını azalttığı bildirilmektedir.
Kokainin etkileri kısa zamanda ortaya çıkar ve kaybolur. Alımını takiben etkisini hemen gösterir. Yaklaşık 30 ile 60 dakika içinde etkisi kaybolur. Bu süre zarfında eğer tekrar kokain alınmazsa yoksunluk belirtileri belirir. Bu belirtiler oldukça tatsızdır. Yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkmaması için dozun hemen tekrarlanması gerekir. Etkisi kaybolmasına rağmen, kan ve idrarda 10 gün süre ile kokain metabolitleri bulunur.
Bağımlılık
Bağımlılık yapıcı etkisi oldukça yüksektir. Psikolojik bağımlılık bir kez kullanıldıktan sonra bile gelişebilir. Tekrarlanan kullanımlardan sonra tolerans gelişir ve fizyolojik bağımlılık oluşur. Kokain kesildiğinde yoksunluk belirtileri ortaya çıkar, ancak bu etkiler eroin, morfin gibi opiyatlar ile karşılaştırıldığında daha düşüktür.
Kullanım yolu
Kokainin saf olarak kullanımı nadirdir. Genellikle şeker tozu ya da prokain ile karıştırılmaktadır. Kimi zaman kokainin içine başka bir uyarıcı madde olan amfetamin de katılabilir.
En sık kullanım yolu iyice ezilmiş tozunun buruna çekilmesidir. Deri altına ya da damara enjeksiyon yolu ile, ya da sigara gibi içmek tarzında da kullanılabilir. Buharının içe çekilmesi en az tehlikeli olan kullanım yoludur. En tehlikeli kullanım yolu damara verilmesi ya da sigara olarak içilmesidir. Ağız yolu ile de kullanılabilir, ancak etkisi bu tarz kullanımda çok düşük olduğu için kullanıcılar tarafından pek tercih edilmez.
Crack (taş), kokainin çok etkili bir formudur. Crack, kokain hidroklorid formundan sobyum bikarbonat ya da amonyum ve su kullanılarak edilir. "Crack" içime hazır, küçük miktarlarda satılır. 10 saniye içinde etkisini gösterir. Bağımlılık etkisi çok yüksek olduğu bir içişten sonra, kişi ikincisini almak için şiddetli bir istek duymaktadır. ABD'de işlenen suçların büyük bölümünün "Crack" alabilmek amacı ile yapıldığı belirtilmektedir.
Etkileri
Kokain alındığı zaman, keyif, çoşkunluk ve neşe verir. Kişinin kendine olan güveni artar. Ruhsal ve fiziksel işlevleri artırdığı için de kullanılmaktadır. Kullanımını takiben taşikardi ya da bradikardi (kalp atışının hızlanması ya da yavaşlaması), pupiller dilatasyon (göz bebeklerinin büyümesi), kan basıncında düşme ya da artma gözlenir.
Kokain yüksek doz kullanıldığı zaman kalp atım hızında artma, tansiyon yüksekliği ortaya çıkar. Sinirlilik, sosyal muhakeme kaybı, yüsek riskli cinsel girişimler, saldırganlık, psikomotor aktivitede artış, ajitasyon, kalp atımında bozukluk, göğüs ağrısı, kas zayıflığı, solunum güçlüğü ve koma gelişir.
İstenmeyen etkiler
Kokain kullanımının çok ciddi yan etkileri vardır. En sık görülen etki burunda kanlanmanın (nasal konjesyon) artışına bağlı olarak görülen burun kanamalarıdır. Bronşlar ve akciğerde hasara neden olur. Tiklere yolaçar ve migren benzeri başağrıları oluşturabilir.
En önemli yan etkisi beyin üstüne olan etkileridir. Beyinde enfarktlar (tıkanmalar) oluşturur. Kimi zaman beyin içi kanamalar gözlenir. Beyin üstüne olan bu etkiler kokainin damarları daraltıcı etkisinden kaynaklanmaktadır. Kokain kullananlarda %3- 8 oranında sara (epilepsi) nöbetleri gözlenmiştir. En sık epileptik nöbetlere neden olan madde kokain olup, ikinci sırada amfetaminler gelir. Nöbetler, yüksek doz kokain ya da crack kullananlarda daha sık görülen bir yan etkidir.
Myokard enfarktüsü (kalp damarlarında tıkanma) ve aritmi (kalbin ritminde bozulmalar) kokainin kalp üstüne olan istenmeyen etkilerinin başlıcalarıdır. Kokain afrodizyak bir maddedir. kullanıldığı zaman boşalmayı geciktirir. Ancak uzun kullanım sonucu ya da kişi kokain kullanımını bıraktığı zaman iktidarsızlık ile sonuçlanır. Kokain kullanımını takiben paranoid hezeyanlar ve halüsinasyonlar gözlenebilir. Bu durumda kişi hayaller görmeye, her şeyden kuşku duymaya başlar. Bu durum psikoz tablosunu andırır.
Yoksunluk belirtileri
Kokain alımını izleyen bir saat içerisinde “crash” adı verilen depresyona benzer bir tablo oluşur. Bu tablo çöküntü, mutsuzluk, hiçbir şeyden zevk almama, sıkıntı, kaygı, sinirlilik, güçsüzlük, çok uyuma isteği, korkutucu rüyalar ile belirgindir. Bu belirtiler 18 saat sürer. Ağır kullanımda ise bir haftaya kadar uzar. Özellikle 2-4 gün arasında en şiddetli düzeyine varır. Bu dönemde intihar gözlenebilir.
21:16:00
0 yorum:
Yorum Gönder