UyuşturucuAna Sayfa » Uyuşturucu Maddeler » LCD Nedir

LCD Nedir

(Lysergic acid diethylamid)
 

LSD’nin halüsinojen olarak sınıflandırılmasının nedeni, kişinin gerçek algılarında bozulma yaratarak, gerçek gibi gözüken ama gerçekte olmayan imajları görmesine, sesleri duymasına ve dokunsal duyumlar algılamasına yola açmasıdır. LSD’ nin en az miktardaki kullanımından bile beyindeki serotonerjik sistemin etkilediği  genel olarak kabul edilmiştir. Serotonin adı verilen maddenin artışına yol açmaktadır.


Sokak isimleri arasında asit, likit, küpler, sarı güneş ışıkları, eski küpler, seyahat “trip”, incimsi kapılar, cennet mavisi, kraliyet mavisi, düğün zilleri, şef, şahin, şeker topağı, Japon Budizmi gibi değişik isimleri vardır.
 

Beyaz, tatsız, kokusuz olan LSD toz halinde veya sıvı formunun çeşitli maddelere emdirilmiş haliyle de bulunabilir. Ancak LSD, işleniş şeklindeki ve içindeki zararlı bileşenlerin varlığındaki değişikliklere bağlı olarak en saf hali olan saydam ve beyaz formundan, kahve hatta siyaha varan renklerde bulunabilmektedir. Ağızdan yutarak veya dilin altına konulup emilerek kullanılır. Küçük miktarlarda, küçük kare şeklindeki kurutma kağıdına emdirildikten sonra dil üzerinde eritilerek alınabilir. Bu küçük kare  şeklindeki kağıtların  üzerinde  çoğu  kez renkli soyut  desenler ya  da Pembe Panter, Micky Mouse gibi çizgi roman kahramanlarının resimleri bulunur.
 

Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir madde değildir. Bulunması oldukça zordur. LSD’nin beyinde serotonerjik sistemi etkilediği genel olarak kabul edilmiştir. Serotonin adı verilen maddenin artışına yolaçar. LSD ve benzerlerine tolerans hızla gelişir. Üç dört  gün  sürekli kullanımı takiben  tolerans üst  düzeye  varır. Fiziksel bağımlılık yapmaz. Yoksunluk belirtileri yoktur.

Etkileri
 

LSD’nin etkisi bir saat içinde başlar, 2-4 saat içinde en üst düzeye varır, 8-12 saat içinde sonlanır. Fiziksel olarak titreme, yüksek tansiyon, beden ısısında artma, terleme ve görme bulanıklığına yolaçar.
 

Halüsinojen maddelerin kişiyi nasıl etkileyeceği, kullanan kişinin o andaki ruh haline ve destekleyici olup olmadıklarına bağlıdır. Etkileri zevk ve güzel şey hayal etmekten kabuslara kadar değişir. Algı bozukluğu gelişir. Algılar keskinleşir, çarpıklaşır. Kişinin kendisini algılaması farklılaşır. Çevre yabancılaşır. Bazı nesneler farklı olarak algılanabilir.

Renkler ve biçimler daha zengin gözükür, köşeler keskinleşir, müzik daha içten duyumsanır, koku ve tat alma duyusu artar. Halüsinasyonlar genellikle görsel olmakla birlikte, işitsel ve dokunma ile ilgili halüsinasyonlara rastlanılabilir. Kendilik algısı değişir, ruhu bedenden ayırır, egoyu dağıtır.
 

Bu maddelerin kullanımı ile uygunsuz davranışlar ve psikolojik değişiklikler gelişebilir. Kişi büyük bir sıkıntı yaşayabilir, kuşkucu düşünme, muhakeme bozukluğu oluşabilir. Kullanan kişi aklını kaybetme, delirme korkusunun hakim olduğu bir panik yaşar. Bu durum oldukça tehlikelidir. Böyle bir durumda kişiye güvence vermek, bunun maddeden kaynaklandığını, bir süre kendiliğinden geçeceğini belirtmek yararlı olur.
 

LSD’nin etkilerini tahmin etmek güçtür, etkileri bireye özgüdür. Çünkü etkiler alınan miktara, kullanıcının kişiliğine, kullanıcının o an içinde bulunduğu ruhsal durumuna ve ilacın alındığı çevreye bağlıdır. 20-25 miligram LSD, kişinin kendinden geçmesi için yeterlidir. Eğer bu miktar daha fazla olursa insanı çıldırtabilir. Alındıktan 30 ile 60 dakika sonra etkilemeye başlar ve 8 ile 12 saat kadar bu etkileri sürer. Ancak halsizlik, yorgunluk 24 saat kadar sürebilir, ayrıca kalıcı başka birtakım etkileri daha vardır. Fizyolojik olarak ilk görülen etki, göz bebeklerindeki genişlemedir. Kan basıncında artış, titreme, ağızda kuruluk, mide-bağırsak faaliyetlerinde artış, iştah azalması, uykusuzluk ve kontrol edilemeyen gülmeler görülür.
 

LSD kullanıcıları deneyimlerini “trip” olarak adlandırırlar. Halüsinojen madde etkisi altında iken yaşantılanan duruma “trip” adı verilir. Trip sözcüğü ilk kez bu maddeler ile birlikte kullanılmıştır. Daha sonra diğer uyuşturucu maddelerin yol açtığı etkilerin yaşandığı durumlarda trip olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Trip esnasında kişi kendini hoş hisseder, etrafta zıplamak ya da kahkahalarla gülmek ister, düşündüğü şeyleri görüyor gibi algılayabilir, bildik eşyalar hatta insanlar bile tanımadık ve tuhaf gelmeye başlayabilir. Zihinsel olarak uyarılır ki bu da kavramanın arttığı duygusunu geliştirir. Fizyolojik belirtilerden çok algılar ve duygular hızlı bir şekilde değişir.
 

Kullanıcı aynı anda birkaç farklı duyguyu hissedebilir veya birinden diğerine hızlıca geçebilir. İnsanların algılarında değişiklikler yaratır; uzaklık, derinlik, zaman, mekan, ses ve renk algılarını karıştırır. Örn; LSD etkisinde gözlerini kapayan birisi çizgi film görmeye başlayabilir, ama gözlerini açtığında yine kendini bu çizgi filmin devamında veya içinde  bulabilir, dış dünyada  algıladıklarını bu  çizgi filmin parçasıymış gibi algılayabilir. Beden imajında, algısında farklılaşma yaşar; bazen kendi vücudu ile dış dünyanın sınırları kaybolur. İşitme ve görme algılarının birbirine karışma durumu olan sinestezi görülebilir. Görsel halüsinasyonlar  genellikle geometrik şekiller halindedir; sesler duyulabilir. Güçlü bir mistik halüsinasyon yaratabileceğinden kullanıcı böyle durumlarda telkine daha açık olur; ve yeterli ön hazırlıkla insanları istenilen amaçlar doğrultusunda kullanmak mümkündür.
 

Kimi zaman halüsinasyonlar çok ileri düzeye varır. Hezeyanlar (sanrı) gelişir. Tam bir psikotik tablo yerleşir. Buna “bad trip” adı verilir. Halüsinojen madde kullanıldıktan ve etkisi geçtikten sonra, bazı etkiler tekrar yaşantılanır. Buna da “flashback” adı verilir. Halüsinojen kullananların %15 ile 80’inde bu tablo ortaya çıkabilir. Flashback sırasında geometrik halüsinasyonlar, renk parıltıları, renklerin belirginleşmesi, hareket eden nesnelerin görüntülerinin izlerinin olması, nesne çevresinde ışık haleleri, nesneleri küçük ya da büyük görme olabilir.
 

Flashback belirtilerinin ortaya çıkmasını ruhsal stres yaratıcı etkenler, monoton biçimde araba kullanma gibi uyaran yoksunluğu ya da başka maddelerin kullanımı yolaçabilir. Bunlar birkaç dakika içinde sonlanır. Kimi zaman daha uzun sürebilir. “Flashback” olayı, LSD kullandıktan birkaç gün sonra olabileceği gibi bir yıldan da daha uzun bir süre sonra ortaya çıkabilir, yani kişi tekrar madde kullanmasa da flashback yaşayabilir. Tipik olarak bir kaç dakika hatta daha da kısa bir süre içinde sonlanır ve genellikle, şekilsiz renklerden korkutucu halüsinasyonlara kadar uzanan bir çeşitlilik içerir. Özellikle kronik olarak kullananlarda, kişilik problemleri olanlarda, ama bununla birlikte ara sıra LSD kullananlarda da flashback gözlemlenebilir.
 

Kısaca LSD’nin kullanım sırasındaki etkilerini özetlersek: Algılanan uyaranlar daha şiddetli hissedilir (Rengin daha parlak algılanması gibi). Uyaranın kaynağını tespit etmek zorlaşır(Vücuda dokunan el kendisinin mi yoksa başkasının mı?) Geçmiş ile şimdiki duyumlar birbirine karışır. Kas koordinasyonunda yavaşlama, ağrı algısında azalma olur. Mantıklı düşünme bozulur (örn; kullanıcıların bazılarında görülen uçma girişimleri) Halüsinasyonlara neden olur. Emosyonlarda dengesizlikler yaşanır, duygu durumu sık sık değişir, huzursuzluk ve tahammülsüzlük ortaya çıkar. Bastırılmış anılar yeniden yaşanıyormuş gibi gerçekleşebilir. Duyumlar birbirine karışır (örn, müzik görülür, renk duyulur ya da hissedilir).

İstenmeyen etkiler
 

En önemli yan etkilerinden biri, halüsinojen madde kullanımını takiben ortaya çıkan psikotik tablonun uzamasıdır. Bu tablonun daha önce ruhsal bir bozukluğu olan kişilerde ortaya çıktığı bildirilmiştir. bu nedenle daha önce ruhsal bir bozukluğu olan kişilerin bu maddeyi kullanması oldukça tehlikelidir. Bu maddelerin kullanımı ölüme neden olabilir. Ölüm daha çok yüksek tansiyon ya da beden ısısının artışından kaynaklanmaktadır. Yargılama yetisinin bozulmasına bağlı olarak da ölüm olabilir. Buna örnek olarak trafik kazası ya da kişinin uçmak amacı ile tehlikeli aktivasyonlara girişmesi verilebilir.

Zehirlenme
 

Yüksek dozlarda kullanıcıda hissizlik, kaslarda güçsüzlük ve titreme görülür. Motor becerileri ve koordinasyon bozulmuştur. Bazen nöbetler ve bulantı da yaşayabilirler. Yüksek dozdan dolayı ölüm rapor edilmemiştir. Ancak entoksikasyon sırasında ya da onu takiben intiharlar meydana gelmiştir. Mantıklı düşünme ortadan kalktığı için meydana gelen tehlikeli davranışlar ve şiddet, kaza sonucu ölümlere, cinayete ve kendini yaralamalara, sakatlanmalara varan olaylara neden olabilmektedir.

1 yorum: